Defnece 28 aylık oldu bile...
En sevimli en ısrarcı en güldüren en kızdıran bir dönemdeyiz...
Konuşma çabaları izlemeye değer...
Birşey dediğimde - paam anne paaam... diye beni susturması (tamam demek istiyor:) şu sıralar beni en çok güldüren...
Defne'ye göre bizim bir uçağımız var mesela, babası uçakla gidiyor ya işine...
Sayıyor, renkleri şekilleri de tanıyor epeydir...
Üçgen içinse her bi köşesi için - mu anneee mu babaaa muu beeeennn diyor (mu=bu)... seviyorum özgün yorumlarını, vivivilerini (kırmızı), pepe şarkısının Defnece uyarlamalarını...
Kitap okuma konusunda sabırsız şimdilik, kapakları hemencecik kapatılıyor, halbuki çok sevmişimdir anne okur, minik kız sukunet içinde dinler hani... bu kıvama gelmeyi hiç bıkmadan bekliyorum. Ama yapbozlar ve boyama husunda çok becerikli:) Sulu boya, parmak boyası, hamurlar en sevdikleri... bir heyecanla kollarını sıvayışı var çok komik...
Büyüdüğünü görmek beni hem mutlu ediyor hem de telaşlandırıyor... her annede olduğu gibi benim de endişelerim artıyor... bunca sevimliliğiyle güldürürken ikna edilemez inadıyla kızgın bir anneye dönüşebiliyorum bazen. Gerçi kriz yönetimim fena değildir benim, süper rahatlığımla... ama tek stresim daha çok ve verimli zaman geçirme telaşımın Defne'nin 'hayır' inadıyla çakışması... böylesi zamanlarda ikimizde kriz yaşıyoruz ufak çapta...
Defne' de kızdığımı anlayınca bazen - paam anne paammm deyip öpüyor beni ... O zamanlar hiç sevmiyorum kendimi! Küçücük çocuk seni idare ediyor diye hayıflanıp utanıyorum...
Yine de bu konuda epey yol katettim diyebilirim, eğittim kendimi:) Ama tam değil. Tam olamıyor hiç... Tüm bunlar normal mi acaba diye düşünmekteyim? Görünüşe bakılırsa yalnız değilim... Ama kendimi kandırıyor olabilir miyim? bu böyle uzar gider işte...
Sonra bakıyorum meme sürüyor, bez sürüyor... başlıyorum sorgu suale... duygusala bağlamayı kesip azcık kuralcı olabilseydim böyle olmazdı diyorum mesela... çalışıyorum diye ilgilenemedim, tembellik edip erteledim diye bez de sürüyor... beceremiyorum herhalde ben diyorum ...
En sevimli en ısrarcı en güldüren en kızdıran bir dönemdeyiz...
Konuşma çabaları izlemeye değer...
Birşey dediğimde - paam anne paaam... diye beni susturması (tamam demek istiyor:) şu sıralar beni en çok güldüren...
Defne'ye göre bizim bir uçağımız var mesela, babası uçakla gidiyor ya işine...
Sayıyor, renkleri şekilleri de tanıyor epeydir...
Üçgen içinse her bi köşesi için - mu anneee mu babaaa muu beeeennn diyor (mu=bu)... seviyorum özgün yorumlarını, vivivilerini (kırmızı), pepe şarkısının Defnece uyarlamalarını...
Kitap okuma konusunda sabırsız şimdilik, kapakları hemencecik kapatılıyor, halbuki çok sevmişimdir anne okur, minik kız sukunet içinde dinler hani... bu kıvama gelmeyi hiç bıkmadan bekliyorum. Ama yapbozlar ve boyama husunda çok becerikli:) Sulu boya, parmak boyası, hamurlar en sevdikleri... bir heyecanla kollarını sıvayışı var çok komik...
Büyüdüğünü görmek beni hem mutlu ediyor hem de telaşlandırıyor... her annede olduğu gibi benim de endişelerim artıyor... bunca sevimliliğiyle güldürürken ikna edilemez inadıyla kızgın bir anneye dönüşebiliyorum bazen. Gerçi kriz yönetimim fena değildir benim, süper rahatlığımla... ama tek stresim daha çok ve verimli zaman geçirme telaşımın Defne'nin 'hayır' inadıyla çakışması... böylesi zamanlarda ikimizde kriz yaşıyoruz ufak çapta...
Defne' de kızdığımı anlayınca bazen - paam anne paammm deyip öpüyor beni ... O zamanlar hiç sevmiyorum kendimi! Küçücük çocuk seni idare ediyor diye hayıflanıp utanıyorum...
Yine de bu konuda epey yol katettim diyebilirim, eğittim kendimi:) Ama tam değil. Tam olamıyor hiç... Tüm bunlar normal mi acaba diye düşünmekteyim? Görünüşe bakılırsa yalnız değilim... Ama kendimi kandırıyor olabilir miyim? bu böyle uzar gider işte...
Sonra bakıyorum meme sürüyor, bez sürüyor... başlıyorum sorgu suale... duygusala bağlamayı kesip azcık kuralcı olabilseydim böyle olmazdı diyorum mesela... çalışıyorum diye ilgilenemedim, tembellik edip erteledim diye bez de sürüyor... beceremiyorum herhalde ben diyorum ...
Bu suallere takıldığımda; akşamları yolumu gözlemesi, minik kollarını açıp sarılmak istemesi benim en tatlı tesellim oluyor...
6 yorum:
bizim kendimizi yememiz hiç bitmez söyleyeyim sana ;)
canım boşa kendini üzüyorsun,bir gün gelir bez de biter meme de,siz birlikteyken hoş vakit geçirip eğleniyorsunuz ya gerisini boş ver ,anne kız hastayız size,ana oğul :))
Bahar doğru söylüyor. Bizim kendimizi tırmalamamızın sonu yok. biri biter, öteki başlar ;)
Bahar ve Sibel; Ya cidden çocuklar ay ay büyüdükçe sorular da artıyor... cevaplar yetmiyor... bu ne yaaa, yanmışız ağlayanımız yok...
Alev; teşekkür ederim canım ben de ana- oğul sizin sevimliliğinize bayılıyorum... oluruna bırakmak gerek evet ama bırakınca da böyle sürüyor işte:)biri bir dur demeli:)
Yorum Gönder