Şu sıralar en çok evin içinde fırtına gibi koşmasını seviyorum!
Bir odadan diğerine koşarken bulunduğum noktadan görünen o ani görüntüsü... Hani böyle uçuş uçuş oluyor sanki ya da kelebek gibi... Kikirdemelerle karışık!
İzin günümde öğlen uyumamasını:) doğru okudunuz! uyuMamasını...
Evet yorucu oluyor haliyle, hele ki uyku iyice başına vurunca pek fena oluyor ama birlikte vakit geçirmek için uykuya direnmesi kendimi daha da özel hissettiriyor sanırım... ben de deli miyim nedir?
Gene izin günümde Defnenin beni gördüğü an ki mutluluğunu... Kendimi günün süprizi gibi hissetmeyi... Seviyorum
Parkta bindiği oyuncak otobüsün direksiyonuna geçip 'ben babama gidiyorum' demesini de seviyorum beni burksa da... Zira ben bu burkulmalara iyiden iyiye alıştım bu sene:) Sanırım asıl sevdiğim iç dünyası, kendiliğinden, arkadaşına ''ben babamla ata binmeye gidicem' demesi mesela...
Sevilmeyecek gibi değil ki...
10 yorum:
Nasıl sevilmezki Çakıltaşım, sadece şu duruşu ve bakışıyla bile sevilir.
Di mi ama? teşekkürler Aslıcım...
sevilir elbet:)
Hem de kocamaaan sevilir
Öyle masum,öyle tatlılarki..Sevilmezler mi hiç:)))
bu bücür sevilmez mi canım? şuna bak, hem sevmelik, hem yemelik! :))
en çok da ayrıntılar sanki:)
hiç geçmese masumiyetleri...di mi?
hem de kuduruk:)
ne güzel aktarmışsın hislerini...
Yorum Gönder