Cumartesi, Ağustos 21, 2010

ÖZLEYİŞ


Tost ve limonata ikilisini güplettikten sonra sırada vapurda salınırken kitap okumak var. en sevdiğim şeydir işe giderken deniz yolculuğu yapmak ki daha dinlendirici bir yolculuk düşünemiyorum. Yok bence alternatifi.

Ama söylemem gerek kesinlikle bu tost sadece Kadıköy'de ki Beşiktaş iskelesinde sevdirir kendini. Bu aynı şey gibi, ıslak hamburgerin Taksimde yenmesi gibi bir şey benim için ve vapurda rüzgar püfür püfür eserken kitabımı okumak...

Artık işe giderken deniz yolculuğu yapmıyorum ne yazık ki , ama dün toplantı için Beşiktaş'a gittiğimde eskiden her sabah uyguladığım ritüelimi gerçekleştirdim.... o berbat sıcakta olabilecek daha da güzel şey kitabımı vapurun koltuklarına çivilenip kıvrılıp yatarak okumak olurdu herhalde...

*

Şimdi her akşam biliyorum ki evde bir sürpriz bekliyor beni, iş çıkışı koşa koşa gidiyorum sırf bu yüzden... e kuşlar söylüyor bana tontininin yeni marifetlerini. Mimikleri, cilveleri, cazgırlıkları... Artık el sallıyor mesela, hem de her sabah beni işe uğurlarken. Hem sonra yan yan yürüyor yengeçler gibi, tutunarak tabi...

bir bakıyorum, anneannesinin kucağında beni bahçede karşılıyor kuzum, göz göze geldiğimizde aman ne heyecan ne aşk! eller bacaklar durmuyor hiç kımıl kımıl. Uzun sürmüyor ama arkadaşı Bade'yi görene kadar payıma düşen ilgi:)

ne zormuş ayrı kalmak; öpüyorum öpüyorum içime çekiyorum kokusunu her seferinde ama doymuyorum. Artık ağlayarak dediğini yaptırmayı da öğrendi, anında büzüyor dudaklarını, acıklı bir ağlamayla durumunun aslında çok dramatik olduğuna inandırmaya çalışıyor:) o kadar özlüyorum ki, bu ağlamalara mızıldanmalara ne sabırsızlık gösteriyorum ne de bir oflama hiçbiri yok, kuş olup uçmuşlar sanki... sonsuz sabırlıyım söz verdim ben



duruşuna kitleniyorum her bakışımda!
en çok onu oyun oynarken izlemeye bayılıyorum ve Defne'den daha çocuk olup onunla oyun oynamaya...

*

şimdi, of günlerim haftanın en kötü günü olan pazartesilere dönmeden, bu pazar günümün tadını çıkarabilmeyi umuyorum.

güzel bir haftasonu olsun herkes için!!!

2 yorum:

Hande dedi ki...

Bu iş konusu işte bundan zor,kaç kere başlıyorum deyip kaç kere vazgeçtim sayısını ben de unuttum..
Ama anneane emin ol büyük şans yoksa bakıcı olayı malum tam kabus..

çakıltaş dedi ki...

kesinlikle hande, tanımadığım birine bırakamam ben de. hem şanslıyım annem benden daha iyi bakıyor:>
ama şimdi gece uyanmaları başladı...