Perşembe, Kasım 18, 2010

Hu Huuuu.....

Yahu nerelerdeyim ben...??? ne kadar çok olmuş yazmayalı... Görünüşe bakılırsa yazmaktan vazgeçtim  sanır insan... ama değil işte.
önce notebookumla didiştim başedemedim ve dedim ki artık biraz da yetkili servis uğraşsın seninle zira ben daha fazla uğraşamayacağım... ancak gelin görün ki teknik sorunun hallolduğuna sevinemiyorum bir türlü  çünkü içindeki tümmmm ama tümmmm fotoğraflar uçtu gitti. Bi empati yapmayı deneyin, evet evet çok sinir bozucu işte? Ece Defne'nin doğduğu andan itibaren tüm detay fotoları, sevgilimle tatillerimiz gezilerimiz, hamile göbeğim....

Hala gerçek olamaz yaa diyorum kendi kendime... Adam telefonun ucunda,  hastasını kurtaramayan bir doktor edasıyla 'eee... ne yaptıysak kurtaramadık resimleri' dediğinde karnıma tekme yemiş gibi hissettmiştim. ve karnım ağrıdı basbayağı... Evet cihaz mis gibi olmuş artık  ısınmıyor, kitlenmiyor, açılmak için şarja ihtiyaç duymuyor, renkler çıldırmıyor... ama cihaz o kadar boş geliyordu ki epey bi süre yanaşmadım yanına,  notebooku cezalandırır gibi... notebooku daha elime yeni yeni alıyorum, bir çeşit yastı sanırım:)

şimdi Defne'nin fotoğraflarını  epostalardan eşin dostun makinesinden toplayıp yine eskisi gibi ay ay istifliyorum  özene özene...mesela iyi ki blog var, burda da varmış epey fotoğraf:)

*
sonra sevgilim geldi... O varken zaten yanından bile geçmiyorum  netin. Ama itiraf edeyim sevgilimle yatakta uyumadan önce couplingi izlemek apayrı bir keyif...

ama gitti gene... hem de baya oldu gideli. Uğurlarken onu dedim ki nasıl da kendi ellerimle uğurluyorum seni hayret ediyorum kendime... ne yaptığımı bilmeden hareket eder gibiyim sanki. neyse işte yeni planlarla hayallerle bıraktı beni sevdiceğim ki oyalanayım diye:))

*

başka ne yaptık... tontininin 1 yaş partisini yaptık! 29 Ekimde bol çocuklu  bol bayraklı cıvıltılı renkli bir 1 yaş partisiydi... Aklım da kalan ise   tüm çabama, ısrarıma hatta homurdanmama rağmen partinin birtürlü bahçede olamaması; şimdi bile havanın güzel olmasına hala sitem ediyorum
'e o zaman nerdeydin be güneş! hem ekimdi ozaman be güneş!'

*

veeeeee tontini pıtır pıtır yürüyorrr! hem de ne yürüme, özgürlüğünü ilan ede ede:)) çok seviyorum yürüdükçe keşfettikçe mutlu oluşunu...

*

bi ateş alma oldu bu yazı ama böyle kalmaz, gireriz detaylara, görüşelim yine;)

Hiç yorum yok: