Cumartesi, Ocak 22, 2011

Tıngır Mıngır Yollardayız! Şimdilik Başkentteyiz...

sevgilim geldi ben mutlu oldum. ben mutlu oldum , sonra fazla gecikmeden  birileri mutsuz etti.  öyle ki birşey anlamadım sevdiceğimin gelmesinden...

baktım ki karardıkça kararıyorum

yeter ama artık dedim ve benden beklenmeyecek bir hızla karar verdim ve  kendi kendimi azat ettim !bu iyi mi oldu hala bilemiyorum ama özgürüm en azından... tüm zamanım sevgilimle dipdibe geçiyor:)
.

sonra sevgili  ben huzursuzluğumdan sıyrılayım diye harika bir manzaraya uyandırdı beni, içim aydınlanmaya başladı...

bizbize olmanın tadını çıkardık, konuştukça anlattıkça anlattık

                 sonra  planlar hesaplar istekler derken pat diye gündemimize oturuverdi körolasıca fareler:)
ve karar verildi beyim tarafından:

tee uzaklardaki evimize gidip fare komisyonuna katılıp anlaşıp, eşyalarımızı ellerinden kurtarıp Ankara'ya taşımak! tabi hala kemirilmemiş eşyamız kaldıysa:P

ayy ne iğrenç di mi? ama napalım gerçekler:)bahçeli ev gerçeği,  bunca zaman umursamazsan boş bırakırsan evini olacağı buydu zaten...
biz Büyükada'da fareler bizim evde:) Olabilecek en kötü kombinasyon...



 ah bu kedileri bizim eve salmak gelmişti de içimden,
ama fotoğraflarını çekmekle yetinebildim yalnızca...


Aslında tam bir korku filmi gibi başlamıştı adada ki haftasonu maceramız...

gecenin karanlığında git git bitmeyen bir yol, habire yokuş inip çıkan sinirli atlar, sonra fayton bizi bırakıp gitti ama biz bunca zahmete rağmen geldiğimiz oteli hiçççç beğenmedik! tam bir hayal kırıklığıydı, hayır zaten sevmem otel odalarını burası iyice kabustu! Boyun eğmedik  gecenin karanlığında koşa koşa kaçtık,  yön iz bilmeye bilmeye uluyan köpekler, ürkütücü martı çığlıkları eşliğinde ve elbette olmazsa olmaz sezgilerimiz ile bulabildik denizi.
 ve tabi kaldığımız istanbul manzaralı oteli...




                           
                           bisiklete binmeyeli baya olmuştu onun da çıkardık tadını... daha önce bu keyfi yaptığımızda bahardı, öğrenciydik daha!gerçi enerjimizden birşey kaybetmemişiz(!) ama hava sıcacık olsaydı gene turlardık bisikletle adayı!    

                            



şimdiyse Ankara'dayız, önemli işler peşinde! bir iki güne kalmaz da doğğru fareli köye:) 
Bakalım neler yenmiş bize neler kalmış...

5 yorum:

filiz dedi ki...

ben de Şubat'ta başkentte olacağım... tahminim hava grinin dibine vurmuştur orda... önden bir ada havası alman iyi olmuş...kolay gelsin tanrı azad etsin!

çakıltaş dedi ki...

tam dediğin gibi, bildiğin gri!ama grinin güzel bir tonu:))

MAVİ TUTKU dedi ki...

İnşallah hep böyle güzel devam eder.

çakıltaş dedi ki...

umarım mavi tutku, faresiz tasasız..

minimalist dedi ki...

ohh sefan olsun ;eşin ne güzel yapmış seni uçurmuş :))))