Cumartesi, Haziran 18, 2011

Ada

Bulutlu havada yapılabileek en güzel şeyi yaptık dün. Adaları dolaşmaya, biraz yürümeye gittik. Biraz güneş olsaydı işkenceye dönüşebilirdi. Ama yağmur bile çiseledi.
Önce Heybeliada'ya gittik  ve tüm duvarı kaplayan bu harika çiçekler karşıladı bizi ilk..


Eminim herkes aynı şeyi hissediyordur, adaya ayak basar basmaz mutluluk duyuyorum içimde. 'bir yere gidelim ya, nereye gitsek?' dediğimizde  'adaya gidelim' olur ilk fikrim. bu yüzden sanırım.


bu evin sıcaklığı ise ben de kendi evime odaklanıp hazırlığa başlamam gerektiğini hatırlattı:) ne de olsa az kaldı Ankaralı olmaya! 2. çeyiz hazırlığı dönemi başlasın artık!(hani annemdeyim ya geçici bir süre, o bakımdan;)
Hem İkea Ankara'da da açılıyormuş ya daha ne isterim!



Öyle sakin öyle dingin bırakmadık Adayı,

Defneciğin hezeyanlarını katmadan, vukuatsız ayrılmadık. Hani kırmızı burun demiştik ya, düşmüştü de. İyileşmek üzere olan minik burun gene yara aldı :(
 Çok ağladı kuzum. Ama neyse ki arkadaşı Dendi (Deniz) bizimleydi. Birarada olmak çok yarıyor çocuklara...



4 yorum:

Hande dedi ki...

Ankara'ya gelin artık yahu..ikea bile geldi, siz gelmediniz ama..

çakıltaş dedi ki...

:) seneye bu zamanlar diye çabalıyoruz. aksilik olmaz umarım.az kaldı...;)

resimli günlük dedi ki...

Fotoğraflar harika.Özellikle de tostop olmuş kediye bakmaya doyamadım.
İkea açıldığına göre düşünecek bir şey kalmamış demektir,koyulun yola.Şaka yapmıyorum.Bence her şehre bir İkea şart.Ankara'ya açıldığına ben bile seviniyorum.Bir kaç yüz km. daha yaklaştı bize diye.
Minik fındığın burnuna kıyamam,nazarlık olmuş :)
özlem

çakıltaş dedi ki...

özlem; kedicik çok tatlı dimi? bizim kediciğin burnu da ikini darbesini aldı ama iyiyiz neyseki... teşekkürler!